Belki artık ruh sağlığı uzmanlarının az çok nasıl bir yol izlediği ve ne yaptığına dair bilgiler artsa da halen grup terapisinin adını duymamış ve tabi ki ne işe yaradığını, nasıl bir süreç olduğunu bilemeyen birçok insanın olduğunu da bilmekteyim. Gel gör ki zaten ülkemizde de uzmanlar tarafından çok yoğun uygulanan bir terapi türü değildir. Biraz teorisinden az da pratiğinden bahsederek birkaç adımda grup terapisi ve sürecine ilişkin sizleri bilgilendirmek istedim.
Grup terapisi, ortalama 8-12 danışanla farkındalık kazanmak, yeni deneyimler edinmek ve günlük yaşamda karşılaşılan sıkıntılarla baş etme yollarına ilişkin seçeneklere sahip olmak gibi amaçlarla kurulan terapi modelidir. Kişilerin kendini diğerlerinden ayıran özelliklerini farketmesi, gruptaki bireylerin sorunlarını görerek kendininkini normalleştirme, yeni çözüm önerilerini bulma ve hayata geçirme amaçlarıyla bir araya gelmesidir. Yaşamda karşılaşabileceği sorunlara yeni bilgilerini kolaylıkla uyarlayabilmesi yönüyle bir yaşam provası görevi de görmektedir. Daire şeklinde oturulur ve grup içerisindeki bireyler birbiriyle etkileşim halindedir.
Grup Terapisi ilk olarak 1905 yılında Joseph Pratt tarafından Tüberküloz hastalarına 25 dakikalık toplantılar şeklinde başlamıştır. Haftada bir uygulanmıştır. 1940’lı yıllardan bu yana ise giderek yaygınlaşmaya başlamıştır.
Güven ilişkisi oluşturma, empati kurma, yargılamama, dürüstlük, saygı, gizlilik, gönüllü olma, göz teması kurma ve etkili dinleyebilme grup terapisinde olması şart olan bazı kriterlerdir.
Kişinin yaşadıklarına benzer durumları başkalarının da yaşıyor olması, diğerlerinin kullandığı savunma mekanizmaları ve başa çıkma yollarını öğrenerek deneyimlemeye başlaması, sosyal problemlerin daha kolay aşılması, diğerlerince kabulün yaşanması, pozitif bildirimler alınması, yaşanan ve öğrenilenlerin hayata aktarılmasının daha kolay olabilmesi sebebiyle bireysel terapilere göre avantajlıdırlar. Dezavantajları ise uygun olmayan bir kişinin gruba dahil edilmesi halinde diğerlerini moralmen olumsuz etkileyebileceği gibi bir durum yaşanabilir. Bu tür durumların önüne geçmek için terapist bireyi gruba dahil etmeden önce ilk görüşme yapmalı ve titiz bir şekilde grubu oluşturmalıdır.
Duyguların ortaya konması, ister olumlu ister olumsuz olsun, duygunun ifade edilmesi çok önemlidir. Anlaşıldığını hissetmek danışan için büyük bir güç kaynağı olacak ve aitlik duygusu hissederek kendini kabul etmesine ve gruba açmasına yardımcı olacaktır.
Gruba özgü terapötik faktörler içerisinde evrensellik (yalnız değilim düşüncesi), umut aşılama, karşılıklı bilgi aktarımının olması, özgecilik, taklitçi davranış, geçmişe yönelik iyileştirici yaşantılar, sosyalleşme, kabul ve hoşgörü, gerçeği değerlendirme ve farkındalık kazanma, etkileşimsel olarak bilgilenmeler, duygusal boşalım, varoluşsal etmenler, iç görünün artması gibi etkiler vardır.
Grup terapilerinde bireysel terapileri de şekillendiren terapi teknikleri kullanılabilmektedir. Tekniklerden bazıları; geştalt, destekleyici-ifade edici, bilişsel davranışsal, psikanalitik, psikoeğitimsel, psikodrama, dinamik-etkileşimsel terapi teknikleridir.
Voltan-Acar (1993, 1995) grup terapilerinde kullanılan alıştırmaları belli ölçütlere göre sınıflamıştır:
Adı geçen sınıflandırma, grup terapisine ve psikoterapilere ilişkin bilgi eksikliği olanlar için bazı yerlerde açıklayıcı olmayabilir. Özellikle alanda okuyan öğrenciler için kaynakçada belirteceğim kitaplara başvurmak yararlı olacaktır. Grup terapilerine ilişkin farkındalık kazanmak veya belki de bir gruba dahil olmak isteyenler içinse verdiğim bilgilerin başlangıç için yeterli olacağını düşünüyorum.
Bir grup terapi seansını yürütebilmek için terapistin, yazdığım ekollerde eğitim alması ve kendisi de en azından bir grup terapi sürecinden geçmiş olması gerekmektedir. Ancak bu şekilde süreci yönetebilir ve grup içerisindeki danışanlarına faydalı olabilir.
Grup terapileri katılan kişilerin sabit olması ve dışarıdan yeni katılımcı kabul edilmemesi durumuna göre açık ve kapalı gruplar olmak üzere ikiye ayrılabilirler. Ülkemizde de bazılarının bulunduğu bir kısım terapi grubu örneklerini yazmak istiyorum:
Bu grupları ihtiyaca, içinde bulunulan iş alanına göre çoğaltabiliriz. Bu tür gruplara katılmak istediğinizde size en yakın ruh sağlığı uzmanına başvurarak destek isteyebilirsiniz. Bulunduğunuz ilde açılmış bir grup var ise yönlendirme yapılabilir.
Diğer insana ihtiyaç duyduğumuz bir dünyada sosyal kalabilmeniz dileğimle..
Özlem Akkel - İndigo Dergisi